Amerikalı şarkıcı İskoçya’da deprem yarattı. Mecazen değil… Milletin rüyasında göremediği Grammy ödüllerini 3’er 5’er toplayan Miss Americana, İskoçya’da verdiği konserde sismik değişimlere neden oldu. İskoçlar, Swift’in Eras Turu kapsamında 6-8 Haziran arası 3 gece geçirdi.
Cuma, Cumartesi, Pazar günleri Edinburgh’daki Murrayfield Stadyumu’ndaki konserlere toplamda yaklaşık 200 bin kişi katıldı. İşte bu stadyumdan 6 kilometre uzakta, deprem ölçümleri tespit edildi.
Bu aslında ilk Swift depremi değil. Geçen yıl Kaliforniya ve Vaşington’da yine Swift konserlerinde sismologlar, sismik aktiviteler tespit etmişti.
Edinburgh çevresindeki sismologlar depremin en çok hangi şarkılarda yoğunlaştığını da ölçtü. Bu parçalar şunlardı; Ready for It, Cruel Summer ve Champagne Problems.
Sismik hareketliliğin ilk nedeni elbette kişi sayısı… Fakat bu tip konserler dünyanın her yerinde oluyor. Konser başına 60-70 bin kişinin olduğu etkinlikler artık çok sıra dışı hadiseler değil. Örneğin Madonna’nın geçen ay yapılan Rio sahilindeki konserine, bedava olmasının da etkisiyle 1.5 milyon kişi katıldı. Swift’in konserlerinde sismik değişiklikleri yaratan unsur, coşku ve senkronize hareket eden kitleler. Sismologların ölçümleri, Edinburgh’taki şiddetin 6 bin arabanın gücüne eşdeğer olduğunu ve 80 kilovatlık bir güç ürettiğini gösteriyor. Bu ölçümleri yapan sismolog Callum Harrison ise İskoçların yarattığı depremden milliyetçi bir gurur tablosu çıkarıyor:
“Verilerimiz aracılığıyla konsere giden binlerce kişinin tepkisini uzaktan ölçebilmemiz şaşırtıcı. Farklı türden bir olgunun yarattığı sismik aktiviteyi keşfetme fırsatı heyecan vericiydi. Açıkça görülüyor ki, İskoçlar hala dünyadaki en coşkulu izleyiciler. İskoçya’nın bu itibarı hâlâ bozulmadan duruyor.”
Harrison’ın bu açıklamaları acaba Swift’in diğer ülkelerde vereceği konserlerde, oralardaki sismologları harekete geçirir mi? Böyle bir durumda Swift hayranlarının ve sismologların daha şiddetli bir deprem üretmek için birbirleriyle kıyasıya mücadele haline girmeleri söz konusu olabilir.
Geçtiğimiz mart ayında Swift’in Kaliforniya’daki Sofi Stadyumu’nda yarattığı sismik aktivite, Caltech ve UCLA’deki bilim adamları tarafından ölçülmüştü. Neticede 2.3 büyüklüğüne eşdeğer bir sismik aktivite rapor edilmişti. İskoçya’daki depremin şiddeti de yine 2,3.
Eras Turu’nun Edinburgh ayağı, Swift’in Birleşik Krallık’taki 17 konserinden ilkiydi. Swift depremleri, İngiltere ile İskoçya arasında bir fitili ateşleyebilir. İskoçlar 2014 yılında yaptıkları referandumla Birleşik Krallık’tan ayrılmama yönünde karar almışlardı. Buna rağmen deprem yarışı, 13. yüzyıldan beri birbirleriyle savaşan iki toplumu tekrar gırtlak gırtlağa getirebilir. Bu hususta Swift çok dikkatli olmalı ve hayranlarına yani Swiftie’lere teenni ile hareket etmeleri yönünde açıklamalar yapmalıdır.
Bu bilgilerden Swift’in sıradan bir şarkıcı olmadığını anlıyoruz. Amerikalı şarkıcı, Forbes’un dünyanın en zenginler listesine 1.1 milyar dolar servetiyle yalnızca müzik faaliyetleriyle girdi. Jay-Z ya da Rihanna gibi servetini artırmak için farklı sektörlere girmedi. Mesela bakım ürünleri, yiyecek-içecek, sağlık gibi diğer sektörleri kaldıraç olarak kullanmadı. İster inanın ister inanmayın, Harvard Üniversitesi’nde Taylor Swift and Her World (Taylor Swift ve Onun Dünyası) isimli bir ders veriliyor. Bu ders zorunlu değil, Prof. Stephanie Burt tarafından verilen seminerlere isteyen öğrenciler katılıp bu dersi alabiliyor. Taylor Swift dediysem, fasulyeden bir ders olduğunu sanmayın. 75’er dakikadan haftada iki kez verilen dersi bu dönem Harvard’da 200 öğrenci alıyor. Dersin okuma listesine baktım. Willa Cather, James Weldon Johnson, William Wordsworth gibi önemli edebiyatçıların ve şairlerin eserleri var. Öğrenciler, Swift’in “Miss Americana” isimli belgeselini ve şarkıcının New York Üniversitesi’nin 2022 mezuniyet töreninde yaptığı konuşmayı izliyorlar. Taylor Swift’le ilgili bir enteresanlık daha var. Daha önce yazmıştım. Basında diplomasi muhabiri, parlamento muhabiri, Beyaz Saray muhabiri, Brüksel muhabiri, Orta Doğu muhabiri gibi kadroların yanında artık bir Taylor Swift muhabirliği kadrosu da var. USA Today gazetesi verdiği iş ilanında seçimini yaptı. Gazeteci Bryan West tam zamanlı olarak Taylor Swift’i izlemekle görevlendirildi.
Şimdi Taylor Swift’in siyasetle ilişkisine gelelim. Miss Americana, 2018 ve 2020’de açıkça Demokratları destekledi. O tarihten bu yana siyaseten sessiz. 2024 ABD başkanlık seçimlerinde kimi destekleyebileceği yönünde sürü sepet spekülasyon yapıldı. Swift bu yıl Süper Salı seçimlerinde siyaseten bir Instagram mesajı yayınladı fakat renk vermedi:
“İktidar için sizi en çok temsil eden kişilere oy verin.”
Buna rağmen Swift’in Trump antipatisi bilinen bir gerçek. Swift, 2018’deki ara seçimlerde Tennessee’li Demokrat adayları açıkça destekledikten sonra Mayıs 2020’de doğrudan Trump’ı hedef aldı:
“Başkanlığınız süresince beyazların üstünlüğünü ve ırkçılık ateşini körükledikten sonra ne cüretle veya hangi hakla, önce göstermelik ahlakçılık yapıyorsun sonra şiddetle tehdit ediyorsun. Kasım’da seni oylayacağız.”
Türkiye’de Orhan Gencebay’ın ya da Yavuz Bingöl’ün her seçim öncesinde Ak Parti’yi desteklediğini ya da Fazıl Say’ın Ak Parti’ye karşı olduğunu söylemelerine gerek var mı? Herkes zaten neyin ne olduğunu biliyor. Yani Swift’in tercihi zaten malumun ilamı.
Buna rağmen Swift’in daha önce yaptığı gibi Trump’ı açıktan hedef alması, eski başkanın hiç işine gelmez. Swift, seçimlerde dengeleri değiştirme potansiyeline sahip. 6 Ocak Kongre baskınına ilişkin Trump’ı itham edebilir, yüz binlerce insanı oy vermek için kaydolmaya teşvik edebilir. Amerikalı uzmanlar, normalde Biden’a pek de bayılmayan seçmenlerin Swift tarafından ikna edilebileceklerini söylüyor.
Mart 2023’te Morning Consult anketine göre Amerikalıların yarısından fazlası kendisini Swift hayranı olarak tanımlıyor. Swift’in şarkılarının genelde kadınlara hitap ettiği söylenir. Fakat öyle değil. Swiftie’lerin %48’i erkeklerden oluşuyor. Hayranlarının yarısından fazlası siyaseten Demokratları destekliyor. %23’ü Cumhuriyetçileri, %23’ü ise bağımsız adayları destekliyor.
Trump birkaç gün önce Cumhuriyetçi milletvekilleriyle bir araya geldi. Seçim öncesi değerlendirdiği konular arasında Taylor Swift de vardı. CNN International’ın haberine göre eski başkan milletvekillerine şunu söyledi:
“Swift bu sersemi (Biden’ı) neden desteklesin ki? Adam daha sahneden nasıl ineceğini bilmiyor.”
Bu ayın sonunda ABD’de Trump hakkında yazılmış bir kitap çıkacak. İsmi “Apprentice in Wonderland” (Çırak Harikalar Diyarında)… Kitabın yazarı, Variety dergisinden Ramin Setoodeh, yeni kitabında Trump’ın kendisine Kasım 2023’te verdiği röportajda Swift’e ilişkin görüşlerini yazıyor. Trump, mevcut Amerikan başkanı dahil herhangi birini hedefe koyduğunda ağzına asla bir ayar vermiyor. Yani ağzına geleni söylüyor. Fakat eski başkan, ünlü şarkıcının kendisine yönelik tokatlarına diğer yanağını dönerek mukabele ediyor:
“Swift alışılmadık derecede güzel. Bence o çok güzel! Onu çok güzel buluyorum. Bence liberal biri. Muhtemelen Trump'ı sevmiyordur. Çok yetenekli olduğunu duydum.”
Trump, gazeteci Setoodeh’le olan sohbetinde Swift’in liberal duruşunun samimi mi yoksa siyasi bir tiyatro mu olduğunu soruyor ve ekliyor: “Bir country şarkıcısının liberal olabilmesi beni şaşırtıyor.”
Swift, doğrudan Trump tarafından hedef alınmıyor. Fakat seçimlere yönelik potansiyel etkisi, Cumhuriyetçileri çok korkutuyor. Bu korku, Swift’e yönelik itibarsızlaştırmaya ve saldırıya dönüşüyor. Ünlü yıldıza yapılan bir suçlama da, Amerikan futbolcusu olan sevgilisi Travis Kelce’in oynadığı Kansas City Chiefs takımına Super Bowl şampiyonluğu sözü verildiği, bunun karşılığında Swift’in açıktan Biden’ı destekleyeceği yönünde bir pazarlık olduğu. Neticede Travis’in takımı kazandı fakat Swift, Biden’e yönelik böyle bir destek açıklaması yapmadı. Geçtiğimiz haftalarda yayılan başka bir suçlamada da Swift’in Pentagon’a bağlı çalıştığı ve başkanlık seçimlerinde Biden’ı destekleyeceği söylendi. Bu da gerçekleşmedi.
Peki 34 yaşındaki bir şarkıcı günün sonunda koskoca ABD seçimlerinde ne kadar etkili olabilir? Bu sorunun cevabı için yakın zamanda LendingTree şirketinin 2 bin Amerikalıyla yaptığı bir anketten bahsedelim. Swift’in sevgilisinin oynadığı futbol maçına geldiğinden bahsetmiştim. 80’lerde ve 90’larda doğmuş kişilerin %20’si, Z kuşağının %24’ü, Swift’in etkisiyle Amerikan futboluna daha çok ilgi duyduklarını söylüyor. Bizim memlekette anketlere pek güvenilmez. Fakat Swift’in katıldığı final maçı, 1969’da Neil Armstrong’un aya inişinin ardından tüm zamanların en çok reyting alan televizyon işi oldu. Bu potansiyel etkinin siyaseten kinetik enerjiye dönüşmesi, Swift’in dostuna güven düşmanına korku salıyor. 2016’da Madonna, Bruce Springsteen, Lady Gaga gibi isimlerin Hillary Clinton’ı desteklemesine rağmen kazanan Trump oldu. Fakat Taylor Swift’in etkisi ve en önemlisi hayranlarıyla kurmayı başardığı bağ düşünüldüğünde işler değişiyor. Uzun lafın kısası Swift’in Amerikan seçimlerinde ciddi bir ağırlığı var. Peki bu ağırlık seçim sonucunu değiştirebilir mi? Yanıt evet.